21 Ağustos 2010 Cumartesi

Sevilmek İstemiyenler

Bu blogu açmaya karar vermemiştim hatta blog nasıl açılır, amacı nedir hiç bir fikrim bile yoktu. Sanırım bir çubukla karınca avlamaya çalışan bir şempanzenin bloglarla olan bilgisi ve ilgisine sahiptim. Onurcan'nın Kadın.. adlı yazsını okumayı bitirip yorumlara bakıyordum. İkinci yorum gözüme takıldı...
zamane filozoflarına hakaretler yağdıran, tutkulu bir şekilde erkek nefreti barından... tamam nefretin dışından bazı hakaretlerde vardı ama konu o değil, yazısını okurken bile o an hissettiği öfkeyi ve heyacanı sizede yaşatan birisine rastladım... voodoo.

Büyük bir ihtimalle merakım bana gecenin bu saatinde uğraşma kafana takılan bir şeyler görüceksin boş yere sinirleniceksin diyen tembel ve bi o kadarda mantıklı olan beynimi benim mouse tutan koluma dediklerinin ulaşmasına engel olduki kendimi gece gece canımı sıkan bir acı gerçekle karşı karşıya buldum...  

EĞER BENİ SEVSELERDİ BURAYA YAZACAK VAKTİM OLMAZDI.EĞER SENİ SEVSELERDİ BURAYI OKUYCAK VAKTİN OLMAZDI.

Size temin edebilirim ki bu hafta içinde okuduğum en can sıkıcı gerçeklerden biriydi. Tabi ki bunları sadece düşünmediğimden  emin olabilmek için bir daha okudum ve  gerçektende tembel ve bir o kadarda mantıklı olan beynimi dinlemediğim için pişmanlığım bir kat daha arttı.

Düşündüm... düşündüm bir yerlerde bu acı gerçekten kurtulmak için bir kaçamak aradım bir yalan aradım. Tabi ki bu arada bana bu acı gerçeği kabul edip 1 gün sonra unutmamı söyleyen artık tembelliği bırakmış bulunduğu uzuv olan başıma ağrılar sokmaya başlayan beynim bana engel olmaya devam ediyordu. Ailemi düşündüm eski kız arkadalarımı düşündüm arkadaşlarımı düşündüm. Acaba gerçekten sevilmedim mi diye ddüşündüm acaba gerçekten bütün gecemi bu kadar basit ama bir o kadarda anlamlı olan bir söz için harcamak acınası bir davranşmıydı.

Sonra Onurcan'nın başlığı aklıma geldi... Ben Sıradan Değilim. Malesef ben sıradan değilim. Malesef ben bu kadar basit bir şekile yazılmış ama bu basitliği sayesinde düşünen için acı vericek kadar acımasız bir güzelliği gördüğümde düşünmek isteyorum. Bundan da hoşlanıcak kadar da mazoşistim sanırım ama ben böyle bir mazoşistliği kollarım açık uzun süredir görmediğim bir aile ferdini karşılar gibi güler yüzle karşılıyorum ve karşılamak istiyorum. Sevilebilmek için kendimi değiştirmiyorum çünkü böyle bir sevgiyi istemiyorum çünkü ben farklıyım... çünkü ben bireyim... çünkü ben... benim. Başkası değil... ben doğruları acısa bile kabul eden ben... canımı yaksada o acımasız güzellikleri gördüğümde sevinen... onları düşünen... çözmeye çalışan ben... Sanırım kendi gerçeğimi buldum. Kendimden feda etmektense bana gösterilen sevgiyi feda edebilirim.

Sanırım ben sevilmek istemiyenlerdenim....

10 yorum:

  1. Güzel bir tespit, yazında bana yer verdiğin için ayrıca teşekkür ederim. Ama aslında bahsettiğim sevgi sanalda tıkalı kalmış bir sevgi gitgide sanalı gerçek sanan insanlardı.

    YanıtlaSil
  2. Gerçeği dayanılmaz olanlar sanalı gerçek yapmaya çalışırlar.Bu yüzden dünyada binlerce pc oyunları filmler kitaplar çıkarılmış.Hepsi bizi gerçekliğimizden kısa bir sürede olsa uzaklaştırmak için.
    Aslında bu konu hakkında da epey kafa yormak lazım

    Senin yazılarını iki kez okudum ikisinde de kafama bir şey takıldı :/

    YanıtlaSil
  3. Ben öyle düşünmüyorum. İnsan kendi gerçekliğini yaratmak için nerden başlaması gerektiğini bilmeli bence. Bunun içinde kitapların bizi uzaklaştırmak değil düşünmeye sevk ettiğini düşünüyorum.

    Kafana takılan ? :/

    YanıtlaSil
  4. Merak ettim böyle düşünüyorsan neden kendinden kaçıosun ?

    YanıtlaSil
  5. Kendimden kaçmaktan kasteddiğin nedir?

    Kendimden kaçtığımı düşünmüyorum çünkü.

    YanıtlaSil
  6. ağustos ve temmuz yazılarının tamamını okudum belki yanlışımdır bir insanı onun gösterdikleri ile değil gördüklerinle tanıman gerekir çünkü ama sevmekten korkmak, insanlara zarar verdiğini düşünüp onlara yakın olup zarar vermektense uzaktan izlemeyi tercih etmek kendinden kaçmaktır bence.Bizi oluşturanlar hissettiklerimiz ve değer verdiklerimizdir bunlardan uzaklaşmak istemek hissetmemek istemek kendimizden kaçmak istemektir

    tabi bu benim görüşüm ne diyo lan bu salla manyağı deme hakkın her zaman var ben bile beynimle iletişim kurarken kullanıyorum arada bunu ;)

    YanıtlaSil
  7. Aslında sadece bir yazıda ondan bahsettim.İnsanları sevmememin sebebi sadece sevince zarar görmeleri değil bana zarar vermeleri.Aslında onları sevmiyerek ve aşağılayarak cezalandırıyorum. Hiçbirisinin gerçekten sevdiğine inanmıyorum.O kadar çok arkadaş ilişkim oldu ki bunları tecrübelerime dayanarak yapıyorum.Eve önyargı olabilir bu ama duygusal yönden yoğun bir yapım olduğu için kaldıramıyorum.

    Asla görüşüne saygısızlık etmek istemem sadece söylediğin gibi gösterdiğimin altındaki gerçekler farklı (:

    YanıtlaSil
  8. Yakında örmeyi umduğumuz Gerçeklere içelim o zaman :)

    YanıtlaSil
  9. Bunu sanalda yapmıycağıma emin olabilirsin (:

    YanıtlaSil
  10. Şuan msnde olsaydım gülmekten yerlere yatan adm smilenı yollardım ama elden gelen birşey yok o yüzden epey güldüm diyim sadece

    YanıtlaSil