24 Ağustos 2010 Salı

Aslında Kedi Gibi Usluyumdur

Geçtiğimimz kış hayatımın en asosyal zamanıydı sanırım. Yaptığım hataları anlamış ve ne hikmetse aynı zamanlarda kalbi kırılmış olan ben epey bi bocalamıştım. Eve kapanıp kitaplara sardım kendimi. Artık nasıl bir tepkiyse benim hayatımın kadını kitaplar havalarındaydım. Epey bi kilo falan almışım tabi üniversiteye 2 ay kala bende kafa dank etti kilo vermem lazım dedim iki hafta önce başladım spora.

Bu sabahta koşuya çıktım erkenden giydim şortumu sıfır kollumu taktım kulaklıkları dünya bi yana ben bi yanayım. Nasıl uçmuşum dün akşamki bazı telefon konuşmaları sayesinde bendeki göt tavan yapmış vaziyette tabi. Konu açılmışken buradan voodooya yardımlarından dolayı tekrardan teşekkür edelim  ve beynimin kadınlardan sorumlu devlet bakanlığı görevinde başarılar diliyelim. Konuya dönelim, bi 15 dakika falan oldu tabi ben hala yok ben rockyim hatta rock gelse onu tokatlasamda kalkan götümü biraz daha kaldırsam havalarında koşarken dikkatsizlikten onaltı onyedi yaşlarında iki ergenlik dönemi gencine çarptım. Anlattım mı hatırlamıyorum ama ben uzun boylu zamanında vücut çalışmş biriyim. Vücut yapmadan önce zaten onurcan bilir nasıl olduğumu :) kilolu bildiğin halk tabiri ile ayı gibi biriydim. Çocuklar bi afalladı ben çarpınca tabi başladılar küfür etmeye.

Ben hatalıyım bir şey de diyemiyorum kusura bakmayın gençler falan demeye çalışıyorum ama bi yandan da lisede epey bi baskın olan asabi tarafım bana o çocuklarla yapabileceğim daha vahşi spor çeşitlerini hatırlatıyor. Ben bir iki dakika devam ettim kusura bakmayın gençler dalmışım falan diye ama hala yüzlerinden bana içten içten küfür ettikleri belli. Tam ortalık sakinleşti ben gidiyorum başladım tekrar koşmaya anneciğimin seçtiği meslekle ilgili bir yorum geldi. Benim bu anormalliklerden oluşmuş beynimde kırmızı ışklar yanmaya başladı. Sanırım hep alttan almış olmamdan ve o yaşlarda ergenlikten kaynaklanan gazla söylenmiş olan bu söze aldırış etmeden yola devam etmeye çalıştım. Ben bi on beş yirmi saniye koştum. Anlatmassam olmaz ben epey sakinimdir aslında herşeye kızmam içime atıp önemli değil derim hümanist tarafım bastırır şiddet yanlısı olan tarafımı ama belli bir düzeye gelince bendeki öfke yanardağ gibi patlar(farklı yerlere çekmeyin lütfen). Konuya dönelim, en sonunda dayanamadım döndüm geriye. Tamam anlarım olay anında olan sinirini, o yaşta normaldir bende aynı bokları yedim gereksiz yere kavga çıkardım sırf canım sıkıldı diye ama olay sakileşmişken niye hala zorluyosun durumu be kardeşceğizim diyen asabi tarafıma kulak verdim.

Piramit cafe adlı cafemize oturmuş yüz ifadelerinden benim tırsıp kaçtığımı düşünüp sinirli gibi gözükmeye çalışan ama epey bi gururlu oldukları anlaşılan bu iki benden daha genç arkadaşın masasına oturup onlara neden olayı alttan aldığımı, ağızlarından çıkan sözlere neden sözle yada beden dili ile kaba bir şekilde karşılık vermediğimi anlattım. Daha sonra ise arkam dönükken annemi, seçmiş olduğu hemşirelik mesleğinden çok farklı olan bir meslekle ilişgilendiren yorumlarına epey bi kafamın bozulduğunu, benden özür dilemezlerse cafenin ortasında daha sonradan ikisininde bir kaç hafta koltuk deynekleri ile gezmesine yol açıcak olan olaylar zincirine yol açıcak bir durumun oluşucağını bildirdim kendilerine.Bunları söylerken sakin bir şekilde söylememden olucak ki sanırım benim ruh hastası falan olduğumu zannettiklerinden benden hemen özür dilemeye karar verip bana sadece olayın sıcaklığı içerisinde gerçekleşen malum hadisenin kendi suçları olduğu söylediler. Teşekkür ettim kalktım.

Özgür bir kuş gibi devam ettim koşuma. Sakin mutlu ve yorgun bir şekilde eve dönüp duşumu aldım ve halada süren uzanma saffını yaşıyorum. Tabi Fight Club'taki gibi eve dönüp kendim gibi ruh hastası olan, anlayamadığım bir şekilde bana her filmiyle, her haliyle, o kendine özgü saçıyla çok çekici gelen Helena Bonham Carter'la (ahanda imdb sayfası bilmeyen bakabilsin ama değil mi) vahşi bir şekilde sevişsem mükemmel olacağına inandığım günümü bu fantezimi yaşayamayıp hala işin inceliğini kaybetmemiş olduğum hazzı ile yetinerek geçiriyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder